Sayfalar

Bu Blogda Ara

imf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
imf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Aralık 2013 Cumartesi

Günün Öne Çıkan Başlıkları 13/12/2013

Fed Tahvil alımlarını ne zaman azaltmaya gidecek?

ABD’de geçen Cuma gelen güçlü tarım dışı istidam verisiyle piyasalar haftaya sağlam başladı. Gelen olumlu verilerle Fed’in Aralık ayında tahvil alımlarını azaltabileceği endişesiyle bol spekülasyonlu bir hafta geçirmiş olduk. Aralık ayına ilişkin beklentiler artsa da Fed yetkililerinden gelen açıklamalar Ocak ayını ön plana çıkarmaya devam ediyor. Tahvil azaltımının başlaması gerektiği konusunda hemfikir olan Fed yetkilileri, sürecin programa bağlanması gerektiğini ve bir süre daha olumlu verilerin izlenmesi gerektiğini belirtiyor.

ABD’de bütçe konusunda anlaşmaya varılmış olması, önümüzdeki günlerde siyasi bir kriz yaşanma ihtimalini de azaltmış durumda. Olumlu gelen veriler Fed’in atacağı adımlar üzerinde etkili olması nedeniyle piyasalarda olumsuz algılanıyor.

IMF Dış İlişkiler Direktörü, ABD’de son dönemde açıklanan ekonomik verilerin karışık olduğu, ancak 2014 yılında büyümede toparlanma beklentisinde olduklarını, varlık alımlarının hızını gelişen ekonomik şartlarla uyumlaştırılması adına kademeli olarak ayarlanması gerektiğini örgörmekte.

Piyasalar gelecek haftaya odaklanmış durumda.

Gelecek hafta Salı günü yapılacak TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) kararları ile FED’in Çarşamba günü açıklayacağı kararlar piyasaların yönü üzerinde oldukça etkili olacaktır.

Üç gündür sürekli ekside kapatan BIST 100 günü %1,36 artışla 74.065 puan seviyesinden kapadı. Merrill Lynch’in Türkiye hisse senedi piyasaları için tavsiyesini “ağırlık azalt”tan “ağırlık artır”a yükseltmesi bunda etkili oldu.  Ağırlığı artır tavsiyesinde, hisse başına kar tahminlerinde yukarı yönlü revizyon, likitideki iyileşme ve yabancı payının düşük olduğu kaydedildi.

EUR/USD paritesi 1,3740 seviyesinde yatay seyrederken, Dolar/TL paritesi 2,0390 seviyesine geri çekildi. Döviz sepeti ise, 2,4207 ile tarihi seviyelerde işlem görüyor. Gösterge tahvil faizi %9,09 seviyelerinde.

Altının onsu 1236 dolar düzeyine çıkarken, brent petrol 108 dolar düzeyine kadar geriledi.

ABD 10 yıl vadeli hazine tahvilinin faizi %2,86 seviyesinden işlem görüyor.

ABD’de Enflasyon konusunda sıkıntı gözükmüyor.

ABD’de üretici fiyatları beklentilerin altında gelerek %0,1 azaldı. Beklenti, değişim olmayacağı yönündeydi. Son dönemde gelen veriler bize gösteriyor ki ABD’nin enflasyon konusunda şimdilik sıkıntısı gözükmüyor.

ECB’den piyasalara yön verecek uygulamalara devam mı?

Avrupa Merkez Bankası (ECB) İcra Kurulu üyelerinden Benoit Coeure;  finans sistemine sağlanan likitideye ilişkin risklere karşı ellerindeki makro-ihtiyati araçları kullanmak durumda kalabileceklerini söyledi.  Aslında uzun süredir uygulanan gevşek politikalar nedeniyle büyüme anlamında ilerleme kaydedemeyen Euro Bölgesi için böyle bir açıklamaya neden gerek duyuldu anlamak mümkün değil. Halbuki Enflasyon bile hala %1’in altında seyrediyor. (Hedef: %2) Şuanki konjonktürde ECB fiyat istikrarını desteklemek için elinden geleni yapmaya devam edecektir. Hatta önümüzdeki günlerde Avrupa Bankaları’nın ECB’de tuttukları nakit fazlaları için negatif faiz uygulamasına bile geçilebilir.

Euro Bölgesi’nde istihdam 3.çeyrekte yıllık bazda %0,8 geriledi.


Fed kaynaklı endişeler nedeniyle Dolar, Yen karşısında son 5 yılın en yüksek seviyesi olan 103,92 seviyesini gördü.

10 Aralık 2013 Salı

Günün Öne Çıkan Başlıkları 10/12/2013



Türkiye GSYH 3.Çeyrek büyümesi %4,4 olarak açıklandı.

Bugün sakin seyreden BIST 100 endeksi günü hafif ekside 74.118 puan seviyesinden kapattı. Fed verisi sonrası piyasalara yansıyan olumlu rüzgarlar sonrasında Cuma ve Pazartesi günkü işlemlerde toplamda %3,1 oranında değer kazanan BIST 100, %4,4 ile beklenenden yüksek açıklanan 3.çeyrek çeyrek büyüme oranına rağmen günü neredeyse hafif ekside kapattı. (Büyüme beklentisi: %4,2) Büyüme verisi sonrasında gösterge tahvilin faizi %9,02’ye, dolar/TL paritesi de 2,024 seviyelerine kadar gerilemiş durumda.

EUR/USD paritesi 1,3750 seviyelerini aşmış durumda.

Altının onsu %2’nin üzerinde artış kaydederek 1264 dolar seviyesine ulaşmış durumda. Brent petrol ise, 109 dolar seviyesinde.

ABD 10 yıl vadeli hazine tahvilinin faizi %2,81 seviyesinden işlem görüyor.

JP Morgan: Türkiye GSYH verisinde sürpriz yok.

Bugün %4,4 olarak açıkanan 3.çeyrek büyümesi değerlendiren JP Morgan, Merkez Bankası’nın da uyguladığı sıkı para polikası sonrasında kredilerdeki büyümenin yavaşlamaya başlayarak, iç talebin önümüzdeki dönemde daha da ivme kaybedeceğini beklediklerini ifade etti. JP Morgan’ın büyüme beklentisi 2013’te %3,8, 2014’te %3,0 seviyesinde olacağı yönünde.

Cari Açık yükseliyor, rahatsızlık artıyor.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bugün yaptığı açıklamada, cari açık sorununun önemine işaret ederek, makro finansal istikrarı korumak adına cari açığı kontrol edilebilir seviyelerde tutmanın şart olduğunu ifade etti. Küresel ekonomideki zayıf büyüme, AB’deki resesyon, yüksek seyreden petrol fiyatlarının cari açığın yükselmesinde oldukça etkili olduğu söyledi. Bu açıklamadan anladığımız kadarıyla, 2014 yılı sıkı para politikasının olabildiğince artacağı bir yıl olacağı, belki 2011 senesinde gördüğümüz kredi büyüme sınırının tekrar gündeme geleceği bir yıl olacak.

IMF Başkanı: Kriz henüz sona ermedi.

IMF Başkanı Christine Lagarde, Euro bölgesi krizi ile ilgili sorunların henüz çözülmediğini söylerken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) deflasyon riskini ortadan kaldırmak adına büyümeyi destekleyici adımların atılarak özellikle küçük işletmelerin desteklenmesi gerektiğini belirtti. Euro Bölgesi işsizlik oranının %12 seviyesinde olduğu bir ortamda krizin henüz sona ermiş olmadığını belirtti.

İtalya ekonomisi 3.çeyrekte %1,8 daraldı.

İngiltere sanayi üretimi beklentilere paralel %0,4 artış gösterdi.

Yunanistan’da sanayi üretimindeki gerileme devam ediyor. Ekim ayı sanayi üretimi %5,2’lik düşüş kaydetti. Eylül ayında %1,3 gerilemişti.

7 Ekim 2013 Pazartesi

IMF Heyeti Türkiye Raporu; Yapısal Reform Yoksa Büyüme de Yok

IMF Heyetinin Değerlendirme Raporu

18 – 30 Eylül tarihleri arası IMF heyetinin Türkiye ekonomisinin değerlendirilmesi üzerine yaptığı ziyaret sonucunda oluşturulan raporda, kısa vadede hem para politikasında hem de maliye politikasında sıkılaştırmaya gitmenin gerekliliği üzerine vurgu yapılıyor. Orta vadede ise Türkiye’nin iç tasarruflarının artırılmasının ve yapısal reformlara devam etmesinin önemi belirtiliyor. IMF söz konusu raporla 2013 yılı için büyüme beklentisini %3.8; 2014 yılı için ise %3.5 olarak duyurdu.

Cari işlemler açığının, artan altın ithalatı ile birlikte, 2013 yılı için GSYH’nın %7’sinin üzerine çıkacağı beklenirken; bir sonraki yılda bu düzeylerde seyredeceği belirtiliyor. Enflasyondaki gelişmelerin ve TL’deki değer kaybının hem bu yıl hem de 2014’te enflasyonun %5 olan hedefin üzerinde seyretmesine neden olacağı vurgulanıyor. Bununla birlikte, sermaye akımlarındaki zayıflamanın veya sermaye çıkışının Türk ekonomisi üzerinde ciddi sonuçları olabileceğini ve bu riski düşürecek politikaların hayata geçirilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu itibarla, IMF heyetinin bulgularını içeren raporda, para ve maliye politikalarına ilişkin öneriler de sıralanıyor:

Para Politikasına İlişkin Öneriler:

Kredilerdeki yüksek büyüme, manşet ve çekirdek enflasyonun yüksek olması (özellikle de %5 olan hedefin çok üzerinde olması) ve genişlemeye devam eden yüksek cari açık nedeniyle, Merkez Bankası’nın politika faizi olan 1 haftalık repo oranının artırılması gerektiği savunuluyor. Bunun gerçekleştirilmemesi halinde enflasyonun ve beklentilerin ortaya konan enflasyon hedefine paralel gerçekleşmesinin zor olacağı belirtiliyor. Bunun yanı sıra, Merkez Bankası’nın hâlihazırda uyguladığı para politikası çerçevesinin enflasyon hedefine ulaşmada yetersiz kaldığı ve parasal aktarım mekanizmalarını zayıflattığı savunulurken; uluslararası piyasalardaki durum da dikkate alındığında söz konusu politikaların sorgulandığı ve iletişimi karmaşıklaştırdığı eleştirisi getiriliyor. Dövize yapılan müdahalenin doğru para politikasının yerini alamayacağının savunulduğu raporda, Merkez Bankası’nın döviz satımını sadece aşırı oynaklığa karşı kullanmasının uygun olacağı belirtiliyor.

Maliye Politikasına İlişkin Öneriler:

2013 yılı için bütçe hedeflerinin ulaşılabilir olduğu vurgulanmakla birlikte Türkiye’nin, özellikle kamu yatırım harcamaları nedeniyle, genişlemeci maliye politikası uyguladığı belirtiliyor. Maliye politikasının, uluslararası piyasalar kaynaklı riskleri azaltmada önemli bir rolü olduğunun savunulduğu IMF heyetinin bulgularında, bunu gerçekleştirmekte yüksek kamu tasarruflarına ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor. Böylece, 2014 bütçesinde, faiz dışı harcama seviyesi olarak 2013-2015 orta vadeli planda belirtilen seviyenin hedef alınması gerektiği tavsiye ediliyor. Söz konusu hedefin (yapısal bütçe açığında, GSYH’’nın %0.7’si oranında bir iyileşme), mali disiplinin korunduğu yönünde piyasalara sinyal vermede etkin olacağı da belirtiliyor.

Finansal İstikrara İlişkin Bulgular:

IMF heyetinin raporunda, Türkiye’deki finansal sistemin, tüm risklere rağmen olumlu bir görünüme sahip olduğu belirtiliyor. Bu olumlu görünüme kanıt olarak, rakiplerine kıyasla Türkiye’deki bankaların kaldıraç oranlarının ve tahsili gecikmiş alacaklarının görece daha düşük olduğunun altı çizilirken; sermaye yeterlilik oranın yüksek, kredilerin büyük ölçüde mevduatlardan karşılandığı ve açık pozisyonlarının büyük olmadığı vurgulanıyor. Kredilerdeki hızlı artış sektör için risk olarak tanımlanırken; bankaların döviz borçlanmasının miktarının ve yapısının takip edilmesi gerektiği belirtiliyor. Finansal olmayan kuruluşlara kullandırılan döviz kredilerinin risk ağırlıklarının artırılması veya bu kredilerin kullanımında sınırlama için zorunlu karşılık artırımına gidilmesi tavsiye edilirken; bireysel müşterilerin kredi kartı limitlerinin gelirlerine endekslenmesi politikası da olumlu karşılanıyor. Bu uygulamanın ihtiyaç kredilerine de uygulanabileceği belirtiliyor.  

IMF heyetinin oluşturduğu raporun sonuç bölümünde, Türkiye’nin gerçekleştirmesi gereken yapısal reformlara değiniliyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin, sürekli olarak dış finansman sağlayarak %4 ile %5 arasında bir büyümeyi yakalayamayacağına dikkat çekiliyor. Düşük seviyedeki tasarruf oranları göz önüne alındığında yatırımların sermaye girişlerine bağlı olduğu belirtiliyor. Yapısal reformların hayata geçirilmemesi halinde ise büyümenin tarihi seviyelerin altında seyredeceğine ilişkin uyarıda bulunuluyor.


Bireysel emeklilik reformu tasarrufları artırmada olumlu karşılanırken; kamu tasarruflarının da artırılması gerektiğine dikkat çekiliyor. Bu itibarla yetkililerin orta vadede daha yüksek faiz dışı fazla hedefi ortaya koymaları gerektiği belirtiliyor. Son olarak, üretkenliğin artırılmasına dönük eğitim ve işgücü reformları, enerji bağımlılığını azaltıcı yönde politikalar, kayıt dışı ekonomiyle mücadele yönünde atılan adımların sürdürülmesi, büyümeyi artıracak başlıca yapısal reformlar olarak sıralanıyor.

27 Mayıs 2013 Pazartesi

IMF Küresel Ekonomik Görünüm Raporu


IMF geçtiğimiz hafta Nisan ayı “Dünya Ekonomik Görünüm”, “Küresel Finansal İstikrar” ve “Mali Monitör” raporlarını yayımladı. Bu raporlardaki ana mesajları aşağıda görebilirsiniz.  


Gelişmiş ülkelerde büyüme inişli çıkışlı kalmaya devam edecek…
Küresel ekonomik görünüm tekrar iyileşse de gelişmiş ülkelerde ekonomik toparlanmaya ulaşma süreci inişli çıkışlı kalmaya devam edecek. 

Gelişmiş ülkelerde aktivitenin 2013’ün ikinci yarısında kademeli bir şekilde toparlanması bekleniyor. Özel sektör talebi ABD’de sağlam görünürken; Euro Bölgesi’nde hala oldukça zayıf. Gelişmekte olan ülkelerde ise aktivite şimdiden hız kazandı.

Ekonomik Takvim

Canlı Ekonomik Takvim Investing.com Türkiye tarafından sağlanmaktadır, lider finans portalı.