Sayfalar

Bu Blogda Ara

3 Temmuz 2015 Cuma

Nakit Sermaye Artışına Vergisel Teşvik

07 Nisan 2015 tarihli 29319 sayılı resmi gazetede yayınlanan, “bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun”un 8. Maddesi ile, (http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/04/20150407-19.htm)

13/06/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Diğer İndirimler başlığı altındaki 10. Maddesinin birinci fıkrasına bazı eklemeler yapılmıştır. (http://www.istanbulsmmmodasi.org.tr/html.asp?id=6053)

Bu  eklemelerle; Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin, ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki NAKDİ SERMAYE ARTIŞLARI veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ÖDENMİŞ SERMAYENİN NAKİT OLARAK KARŞILANAN KISMI üzerinden TCMB tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si kurum kazancından indirilebilir hale gelmiştir. Uygulama 01/07/2015 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi.

Ancak, 30/06/2015 tarihinde yayınlanan 2015/7910 sayılı kararname eki kararıyda bu uygulamaya ilişkin birçok düzenmeye gidlmiştir. (http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/06/20150630-14-1.pdf)

Asıl işi sermaye yatırımı olan, ana faaliyet konusu şirketlere iştirak etmek, ortak olmak veya satın almak, karşılığında ise, temettü geliri elde etmek olan Holding statüsündeki Şirketlerin bu düzenmeyle uygulama dışında bırakıldığı gözükmektedir. Durum böyle olunca, bu teşvikten yararlanan Şirket sayısı bir hayli azalacaktır. 

İlgili düzenlemeyle uygulama dışında bırakılan bazı başlıklar aşağıdaki gibidir, detayları için kararnamenin tamamına paylaştığım linklerden ulaşabilirsiniz.

a) Gelirlerinin %25 veya fazlası şirket faaliyeti ile orantılı sermaye, organizasyon ve personel istihdamı suretiyle yürütülen ticarî, ziraî veya serbest meslek faaliyeti dışındaki faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşan sermaye şirketleri için,

b)Aktif toplamının %50 veya daha fazlası bağlı menkul kıymetler, bağlı ortaklıklar ve iştirak paylarından oluşan sermaye şirketleri için,

c) Artırılan nakdi sermayenin başka şirketlere sermaye olarak konulan veya kredi olarak kullandırılan kısmına tekabül eden tutarı için,

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Türkiye'nin Dış Borcu

2015 ilk çeyrek itibariyle Türkiye'nin brüt dış borç stoku toplam 392,8 milyar USD, aynı dönemde GSYH ise, 180,6 milyar USD olarak açıklanmıştır. 

İlk çeyrek GSYH verisi tahmini olarak yılsonu için projekte edilirse 2015 yılında; 180,6 x 4 =722,4 milyar USD seviyesinde olacağı varysayılabilir. 

Bu durumda, dış borcun milli gelire oranının bugün itinariyle %54,4 seviyesinde olduğu söylenebilir. 2006 yılında bu oranın %39,5 olduğu düşünüldüğüne yıllar itibariyle Türkiye'nin borçlanma seviyesinin arttığını gözlemleyebilmekteyiz. 

Bazı rakamsal veriler tek başlarına ele alındığında aldatıcı olabilmektedir. Örneğin; "dış borç, yıllar itibariyle artıyor." denildiğinde rakamsal olarak arttığı anlaşılabilir ancak büyüklüğü anlamında herhangi bir öngörü sağlayamaz. Bu söylemin ardından her zaman şöyle bir soru gelebilir; neye göre, kime göre artıyor? 392,8 milyar USD tutarındaki bir büyüklük neyi ifade etmektedir?

Finansal piyasalarda, ülke riskini değerlendirme imkanını sağlayan önemli rasyolardan biri kuşkusuz "Dış Borç / GSYH" rasyosudur. Bu nedenle, dış borcun değerlendirilmesin bu rasyo mutlaka dikkate alınır.


Türkiye'nin net dış borç stoku = 392,8 milyar USD
Detaylarını incelediğimizde;
  • %71'i Özel Sektör, %29'u Kamu tarafından temin edilmiş,
  • %50'si Finansal Kurumlar tarafından temin edilmiş, (özel + kamu)
  • %33'ü Kısa Vadeli, %67'si Uzun Vadeli,
  • %60'ı USD cinsinden, %30'u EUR cinsinden,%2'si JPY, kalanı diğer para birimlerinden,
(Bu arada 2015 ilk çeyreğinde dış borç stoku, döviz kuru değişikliklerinen dolayı yaklaşık olarak 17,1 milyar USD tutarında azalış göstermiştir. Dolayısıyla yıllar itibariyle devam eden artış trendi sekteye uğramış değildir. Çaktırmadan yoluna devam etmektedır. Eğer kur artışı olmasaydı dış borç stoku, 392,8 + 17,1 = 409,9 milyar USD olacaktı.)




Ekonomik Takvim

Canlı Ekonomik Takvim Investing.com Türkiye tarafından sağlanmaktadır, lider finans portalı.