Bu Blogda Ara

1 Aralık 2013 Pazar

Kaliteli Sıkılaştırma Programı

Geçtiğimiz günlerde BDDK'nın açıkladığı kredi kartları ve tüketici kredileriyle ilgili tedbir kararlarının Ekonomi üzerine etkilerine yönelik İş Yatırım tarafından yapılan değerlendirmeyi sizlerle de paylaşmak istedim.

BDDK kredi kartları ve tüketici kredileri ile ilgili yeni bir taslak yönetmelik açıkladı. BDDK’nın yayımladığı taslak yönetmeliğe göre mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere, kredi kartları ile gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme süresi dokuz ayı geçemez.

Bu süre, elektrikli ve elektronik eşya ile bilgisayar alımları, araç kiralama, telekomünikasyon ve kuyumculukla ilgili işlemlerde altı ay, beyaz eşya ve mobilya alımlarında oniki ay olarak uygulanır. Kredi kartlarıyla gıda ve
akaryakıt alımlarında taksit uygulanamaz (2005’ten bu yana geçerli).

Binek araç edinimi amacıyla kullandırılacak taşıt kredilerinde veya yapılacak finansal kiralama işlemlerinde, kredi tutarının taşıtın değerine oranı taşıtın nihai fatura değeri 50 bin TL ve altında olanlar için %70 (daha önce %80) düzeyini aşamaz. Bu oran, nihai fatura değeri 50 bin TL üzeri binek araçlarda aşan kısım için %50 olarak uygulanır.

Konut kredileri hariç olmak üzere, tüketici kredilerinin vadesi 36 ayı, taşıt kredilerinin vadesi 48 ayı aşamaz. Belirtilen sınırların aşılması halinde ise, aşan kredi tutarı bankaların özkaynaklarının hesaplanmasında sermayeden indirilen değer olarak dikkate alınır.

Sektörlere Etkileri:

Ekonomi:

BDDK tarafından açıklanan makro ihtiyadi tedbirlerin tüketici kredilerindeki hızlı büyümenin kontrol altına alınmasında ve orta vadede büyümenin bileşenlerinin dış talep lehine dengelenmesinde etkili olacağına inanıyoruz.

Temkinli para politikası duruşunun, zayıf seyreden sermaye akımlarının ve alınmakta olan makro-ihtiyati önlemlerin önümüzdeki aylarda finansal koşullarda önemli bir sıkılaşmaya neden olacağını bekliyoruz. Söz konusu sıkılaşma tüketici kredilerinin büyüme hızlarını sürdürülebilir seviyelere indirilmesinde önemli katkı sağlayacak, altın-hariç cari açıktaki iyileşmeyi destekleyecektir.

Finansal istikrar alanında BDDK’nın devreye daha güçlü girmesi Merkez Bankası’nın fiyat istikrarına odaklanmasını sağlayacaktır.


BDDK’nın açıkladığı tedbirler büyük ölçüde kamu oyuyla paylaşıldığı için makro ekonomi açısından bir sürpriz içermiyor. Orta Vadeli Plan ve piyasa geneline göre daha düşük olan %3,5’luk tahminimizi koruyoruz.

Varant Nedir ? (Varant Pastası)

19 Ekim 2010 tarihinde yazılmıştır;

Varant Nedir diye merak edenler için bilgilendirme yazılarına devam ediyoruz. 2 aydan fazladır işlem görmekte olan varant piyasasında, şimdiye kadar sadece Deutsche Bank’a ait varantlar işlem görmekteydi. 25/10/2010 tarihi itibariyle İş Yatırım’a ait varantlar da raflardaki yerlerini alacak. Piyasaya yeni oyuncuların katılması şüphesiz ki yatırımcılar açısından kazanç sağlayacaktır. Nedeni ise gayet basit; varantların alım-satım kotasyonlarını kendilerince oluşturan bu iki firma arasında bundan sonra ürün bazında alım-satım fiyatları arasında tercih edilme rekabeti ortaya çıkacak, kotasyonlar kabul edilebilir düzeylere inerek işlem hacminin artmasına yardımcı olacaktır.

İş Yatırım 25/10/2010 tarihi itibariyle;
29/04/2011 vadeli hem alım hem de satım varantı olmak üzere 2 farklı ürün ihraç ederek piyasaya hoş bir merhaba demeye hazırlanıyor. Aracı kuruluş varant piyasasını izlemeye başladığım ilk günden beri gözüme çarpan en önemli şey bu piyasanın oldukça gelişmeye açık oluşu. Piyasaya yeni ihraççılar ve ürünlerin dahil olması gerekliliği daha şimdiden ortada. İş Yatırım’ın da bu işe dahil olması ortadaki pastanın ne kadar büyük olduğunu bizlere açıkça göstermektedir.

Son iki aylık işlemlere baktığımızda, bu piyasada en çok işlem gören ürünlerin 3 farklı hisseye ait satım varantları olduğunu görmekteyiz. Bugün itibariyle toplam açık pozisyonlara bakarsak;
ISCTR satım varantı (31-Ara-2010) (Kullanım Fiyatı 5,25-TL) >> 3.522.962 adet
GARAN satım varantı (31-Ara-2010) (Kullanım Fiyatı 7,50-TL) >> 2.174.015 adet
KCHOL satım varantı (31-Ara-2010) (Kullanım Fiyatı 5,50-TL) >> 1.437.786 adet

Bu işlemlerin de neredeyse tamamı portföyler tarafından yapılan işlemler. Bireysel işlem değildir. Buradan benim anladığım elinde bu hisseleri bulunduranların iki amacı olabilir.

Varant Nedir ?


17 Ekim 2010 tarihinde yazılmıştır;

Varant Nedir ? Varant; elinde bulunduran kişiye dayanak varlığı ya da göstergeyi önceden belirlenen bir fiyattan belirli bir tarihe kadar alma veya satma hakkı veren ve bu hakkın kaydi teslimat ya da nakit uzlaşı ile kullanıldığı menkul kıymet niteliğinde sermaye piyasası araçlarına verilen isimdir.

Varant ile alınan şey aslında, ilgili dayanak varlığı belirlenen vade gününde ALMA yada SATMA hakkıdır. İnternette varantlar hakkında gereksiz bulduğum birçok kaynak dolaşıp durmakta, özellikle opsiyon piyasalarına daha yeni yeni alışmaya çalıştığımız şu günlerde insanların aklını karıştıran hatta bildiğini de unutturan bu tür dökümanlardan uzak durmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Bu yüzden Varant konusunda yardımcı olması amacıyla birkaç şeyden bahsedeceğim.

Öncelikle şunu açıklığa kavuşturmakta fayda görüyorum. Opsiyonları incelerken onlara Alım Varantı veya Satım Varantı demek yerine “HAK” kelimesini kullanmak, olayı anlamanız açısından faydalı olacaktır. Bu piyasada alınan ya da satılan şey HAK’tır.

*** Dipnot : Türkiye’deki aracı kuruluş varantları piyasamızda sadece opsiyonu SATIN ALMA işlemleri gerçekleşmektedir. Opsiyon SATMA işlemleri yapılmamaktadır.

Varantlar ve Deutsche Bank

05 Ekim 2010 tarihinde yazılmıştır;

13 Ağustos 2010 tarihi itibariyle uluslararası sermaye piyasalarında eski, ama ülkemizde daha yeni yeni öğrenilmeye başlayan opsiyon benzeri yepyeni bir ürün işlem görmeye başladı. Literatürümüzde “Aracı Kurum Varantları” olarak yer bulan bu estrümanlar şimdilik sadece Deutsche Bank tarafından piyasaya sürülmektedir.Varantlar’ın ne demek olduğunu öğrenmek için daha önce bu blogda yazılanları okumanızı tavsiye ediyorum. Ben bu yazıda biraz daha uygulamaya yönelik riskler hakkında bilgiler vereceğim.

Öncelikle Varantpiyasasında piyasa yapıcılık rolü şuan sadece Deutsche Bank tarafından üstlenilmektedir. Eminim kısa zamanda bu piyasadaki pastayı gören diğer aracı kurumlar da kendi enstrümanlarını çıkartacaklardır. VOB ilk açıldığından bu yana ciddi boyutta hacimlere ulaştı. Ayrıca VOB piyasası ülkemize ilk geldiğinde türev enstrümanlara alışkın olmayan bir yapımız vardı. Alışmamız biraz zaman aldı. Ancak varant piyasasındaki işlemlere daha çabuk uyum sağlanacağı ve kısa zamanda piyasa hacminin İMKB’yi geçeceği aşikar.

Bu piyasada işlem yapmak için varanlar ve opsiyonlar hakkında bulabildiğiniz bütün dökümanların incelenmesinde fayda var. Varantlar ile opsiyonlar birbirine yakın enstrümanlar olmakla beraber bir kısım farklılıklar içermektedirler. Özetle varantlar, opsiyonların bir alt versiyonu olarak görülebilir. (Varantlar hakkında bilgilere buradan ulaşabilirsiniz)

Aracı kurum varantlarının en önemli farkı garantörün ilgili enstrümanı ihraç eden aracı kurum olmasıdır. Yani yapılan işlemler sonucu ihraççcının yatırımcılara karşı ödeme yükümlülüğü, kurul veya herhangi bir kamu otoritesi tarafından garanti altına alınmamış olup buna göre yatırım kararı alınması gerekir. Sizlere tavsiyem, Varant işlemleri yapmadan önce Deutsche Bank’ın ilgili izahnamesini okumanız.

Varantlar

20 Ağustos 2010 tarihinde yazılmıştır;

Varant, belirli bir miktarda dayanak varlığı, belirli bir vade tarihine kadar, önceden tespit edilmiş bir fiyat üzerinden, alma veya satma hakkı veren opsiyonlardır.

Önümüzdeki dönemdı yıldızı parlayabilecek yatırım araçlarından biri olacağına inandığım varantlarda işlem yapmak için öncelikle konuyo çok iyi bir şekilde vakıf olmak gerekmekte. Bu sebeple bu yazıda piyasaya çıkmış varantlar ve fiyatlamaları ile ilgili bilgi vermeye çalışacağım. 

Bildiğiniz üzere 13 Ağustos itibariyle Deutche’nin çıkardığı XU030 ve Garanti Bankası Varantları İMKB’de işlem görmeye başladı. Konun kavranabilmesi açısından anlaşılabilirliği daha kolay olan Garanti Bankası varantları üzerinden konuya girelim. 

Önce bilmeyenler için opsiyonları biraz açalım. İki tip opsiyon vardır. Bunlardan biri alım opsiyonu (Call Option), diğeri ise satım opsiyon (Put Option). Call opsiyonları dayanak varlığı belirlenen vadede o fiyattan alma hakkını verir, satım opsiyonları da bahse konu geçen dayanak varlığı o vade içerisinde belirlenen fiyattan satma hakkını verir. Mesela arabanızı kasko yaptırdığınızda aslında bir satım opsiyonu almış oluyorsunuz. Sigorta şirketine kasko için bir prim ödüyorsunuz bu litaretürde opsiyon primi olarak tarif ediliyor. Karşılığında da sigorta size diyorki eğer arabanız çalınır ya da bi şekilde perte çıkarsa örnek veriyorum 10 bin TL size ödeme yapacağım diyor. Buradaki 10 bin TL’de sizin opsiyonunuzun kullanım fiyatı (exercise price) olarak ifade ediliyor. Sanırım bu kısa giriş yeterli olmuştur daha detaylı bilgi için internette araştırma yapmanızı öneririm. 

Dönelim konumuza; 

Deutche Bank 13 Ağustos itibariyle iki adet GARAN varantı çıkardı; 

• Bunlardan ilki 8 TL kullanım fiyatlı, 31.12.2010 vadeli Alım Varantı (Call Option) Primi : 0.60 TL
• Diğeri 7.5 Kullanım fiyatlı, 31.12,2010 vadeli satım varantı (put option) Prim:0.90

13 Ağustos günü GARAN hisselerinin spot piyasadaki değeri 7.20 TL idi. Şimdi her iki opsiyonu kendi içerisinde inceleyelim. 

9 Ekim 2013 Çarşamba

İşsizlik Artışı Kaçınılmaz Olacak

Bundan tam 1 sene önce dikkat çektiğim işsizlik konusunda 23 Ağustos 2012 tarihli yazımın başlığı “İşsizlik Oranında Artış Yaşanabilir !” idi.

Değerlendirmeyi aynen buraya aktarıyorum.

“Büyüme oranları, 2011’den beri azalan bir trend izlerken, durma noktasına gelen İşsizlik Oranlarındaki azalış, önümüzdeki dönemde yerini yükselişe bırakacak gibi gözüküyor. Böyle bir durumda çift haneli rakamlar tekrar görülebilir.

Son 1 yıllık süreçte çift haneli rakamları henüz görmedik ancak İşsizlik oranı her geçen dönem biraz daha artış gösteriyor. Haziran 2013 itibariyle Mevsim etkilerinden arındırılmış İşsizlik Oranı %9,70 seviyesine ulaşmış durumda.


Hem OVP hem de IMF raporlarında Büyüme oranlarının aşağı yönlü revize edilmesi göz önüne alındığında önümüzdeki dönemde İşsizlik oranlarındaki artışın devam edeceğini şimdiden söyleyebiliriz. 

-İşsizlik Artış Oranı ile Büyüme Oranı Karşılaştırma-

-İşsizlik Oranı ile Büyüme Oranı Karşılaştırma-

8 Ekim 2013 Salı

Orta Vadeli Program 2014-2016 (Özet)



Orta Vadeli Programın Temel Öncelikleri

- Cari açığı azaltmak,
- Yurtiçi tasarrufları artırmak
- Mevcut kaynakları üretken alanlara yönlendirmek
- Ekonominin verimlilik düzeyini yükseltmek
- Enflasyonu düşürmek,
- Kamu maliyesinde güçlü duruşu sürdürmek,
- Büyüme ve istihdamı artırmaktır,


Ekonomik Takvim

Canlı Ekonomik Takvim Investing.com Türkiye tarafından sağlanmaktadır, lider finans portalı.