Türkiye ekonomisi 2016 yılında yüzde 2,9 ile piyasa
beklentilerinin üzerinde büyüdü. Piyasa beklentisi genel itibariye yüzde
2,00-2,20 seviyesindeydi.
Büyümenin piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşmesinin iki
temel nedeni var.
Birincisi; son çeyrekteki büyümenin tahminlerin çok üstüne
çıkarak yüzde 3.5 düzeyinde gerçekleşmesi.
İkincisi; İkinci ve üçüncü çeyreğe ilişkin GSYH büyüklükleri
önemli ölçüde revize edildi.
TÜİK daha önce birinci
çeyrek büyümesini yüzde 4.5 olarak açıklamıştı. Bu oranda bir değişiklik
olmadı. Ancak ikinci çeyrek büyümesi yüzde 4.5'ten yüzde 5.3'e, üçüncü çeyrek
oranı ise yüzde 1.8 küçülmeden yüzde 1.3 küçülmeye revize edildi. Bu
revizyonlar, 2015 büyüklükleri değişmeden, yani 2016 rakamları iyileştiği için
gerçekleşmiş oldu.
Revize olmasaydı büyüme yüzde 2,5 seviyesinde kalacaktı. İkinci
çeyrek oranının 0.8 puan, üçüncü çeyrek oranının da 0.5 puan iyileşme
göstermesi, yani toplamda 1.3 puanı bulan bu iyileşme, yıllık GSYH'ye 0.4 puan
etki etti ve yılı yüzde 2,9 büyüme ile kapatmış olduk.
11/01/2016
tarihinde yayınlanan Orta Vadeli Plan 2016-2018’de, 2016 yılı için öngörülen büyüme
tahmini yıllık yüzde 4’den yüzde 4,50’ye revize edilmişti. Sonrasında,
04/10/2016’da ise bu sefer görüldü ki bunun gerçekleşmesi mümkün değil, bu
sefer büyüme oranı yüzde 3,2’ye düşürülerek revize edildi. Buna rağmen büyüme
beklentilerin çok çok altında kalarak yüzde 2,9 seviyesinde gerçekleşmiş oldu.
(Büyüme oran hesabında revize yapılmamış olsaydı yüzde 2,5 seviyesinde
gerçekleşmiş olacaktı.)
Biliyoruz
ki Türkiye yıllık büyüme oranı yüzde 5-6 seviyelerini yakalayamadığı her
durumda işsizlik artmaya devam edecektir. Dikkat edin ! Türkiye yüzde 5-6
büyüme sağlarsa işsizliği azaltamaz. Sadece var olan işsizlik seviyesini
korumaya devam eder. Dolayısıyla büyüme/işsizlik ilişkisini bu şekilde
değerlendirmek gerekir.
2005
yılından bu yana büyüme ile işsizlik arasındaki korelasyonu
değerlendirdiğimizde görüyoruz ki her ikisi arasında ciddi bir ilişki söz
konusu.
2017
için ise, OVP büyüme beklentisi yüzde 4,4 seviyesinde. Bu seviyenin
yakalanmasının mümkün olmadığı bugünden belli. Bu nedenle 2017 yılında çift
haneli rakamlarda artarak devam eden bir işsizlik oranı görebileceğimizi şimdiden
söyleyebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder