Libor
Libor (London Interbank Offered Rate), Londra’daki kredibilitesi yüksek bankaların, bankalar arası ABD doları üzerinden borç
verme işlemlerinde uyguladıkları ortalama faiz oranına dayanır. Libor faiz oranı forward, swap, konut
kredisi, değişken faizli borçlar ve eurodollar işlemlerinde referans olarak
kullanılır.
Libor, İngiliz Bankacılar Birliği tarafından
(BBA) belirlenir. Günlük veriler Reuters yoluyla yayınlanır. Reuters, BBA’yı
temsilen işlemleri gerçekleştirir. BBA tarafından belirlenmiş katılımcı
bankalar tarafından bildirilen 16 faiz oranı, en yüksekten en düşüğe göre
sıraya konur. Bu oranlar 4 gruba ayrılır. En yüksek 4 oranı içeren dörtlü ile
en düşük 4 oranı içeren dörtlü dışarıda bırakılır. Geriye kalan oranların
aritmetik ortalaması alınarak günlük ‘Libor’ oranı belirlenir. Bu işlem bir
geceden 12 aya kadar, 15 farklı dönem ve 10 farklı para birimi için
tekrarlanır. Londra saatiyle 11:00’da belirlenen veriler, saat 12:00’da
açıklanır.
Euribor
Euribor (Euro Interbank Offered Rate), 44
Avrupa bankasının (20 Eylül 2012 verilerine göre), bankalar arası Euro
üzerinden borç verme işlemlerinde uyguladıkları ortalama faiz oranına dayanır.
Euriboru belirleyen bankalar, Eurozone piyasasında en geniş iş hacmine sahip
bankalardır.
Euribor, merkez Avrupa saatiyle saat 11:00’da EBF
(European Banking Federation) belirlenir.
TrLibor
Türk Lirası Bankalararası Satış Oranı olarak tespit edilen referans faiz oranının kısaltmasıdır. Bir bankanın başka bir bankadan veya finansal kurumdan belirli vadelerle borç alabileceği faiz oranını gösterir. Türkiye Bankalar Birliği tarafından belirlenir. Trlibor sabitleme seansına aktif toplamı minimum 1 milyar ABD Doları olan, yapılacak işlemlerde 1 milyon TL kotasyon girmeyi ve bu işlem büyüklüğünden işlem yapmayı kabul eden 13 banka katılır.
Libor’daki Değişimler
Yukarıdaki grafik, 1999-2013 yılları arasında Libor oranındaki değişiklikleri göstermektedir. Yeşil çizgi haftalık, mavi çizgi 3 aylık, kırmızı çizgi ise senelik dalgalanmayı gösterir.
Libor, 2008 yılında bugüne kadarki en yüksek
değerine ulaşmıştır. Bu durumun sebebi; Fed’in, yaptığı riskli mortgage yatırımlarından dolayı
batmak üzere olan Bear Stearns bankasını kurtarmasıyla başlayan panik
havasıdır. Bankalar, 2008’in 2.çeyreği itibariyle verilen mortgage kredilerinin
geri ödenmeyeceği korkusuyla birbirlerine borç verme konusunda da tereddütler
yaşamışlardır. Lehman Brothers bankasının Eylül 2008’deki batışı dünya ekonomik
krizinin ilanı olurken, Libor aynı dönemde tavan seviyesine ulaşmıştır. O güne kadar genellikle Fed’in verdiği faiz
oranlarıyla paralellik gösteren Libor, 8 Ekim 2008’de Fed’in verdiği %1.5’lik
orana rağmen 13 Ekim’de %4.8’e
yükselmiştir. Bu tarihten itibaren ise Libor, genel bir düşme eğilimi içine
girmiştir. Aralık 2008’de Fed, parasal genişleme politikası kapsamında paranın
nominal faizinin düşürülmesi amacıyla QE1 (quantitive easing) programını
yürürlülüğe koymuş, sürümdeki para miktarı arttırılarak reel faizlerin
düşürülmesi amaçlanmıştır. Parasal genişlemenin devamı olarak 2011
yılında uygulamaya konan ‘Operation Twist’
ile uzun vadeli faizler düşürülmeye çalışılmıştır. Fed’in tüm bu
önlemlerine rağmen 2011 yılının sonlarına doğru Yunanistan’ın durumu ve
Eurozone’daki genel borç krizi, piyasalardaki endişeyi arttırmış ve Libor’un tekrar
yükselmesine sebep olmuştur. Finansal piyasalarda devam eden
istikrarsızlık nedeniyle Fed, 2010 yılından beri hazine bonosu ve mortgage fonu
alarak faiz oranlarını düşük seviyelerde tutmaya çalışmaktadır.
Libor Skandalı
Libor’un
belirlenmesinde rol oynayan bankaların kendilerine kazanç sağlama amacıyla faiz
oranlarında yaptıkları oynamalar ve yanlış beyanları 2012 yılında basına
yansımış ve toplam 16 bankaya soruşturma başlatılmıştır. (Barclays, Bank of
America, Bank of Tokyo-Mitsubishi UFJ(BTMU), CITI, Credit Suisse, Deutsche
Bank, Lloyds, HSBC, HBOS, JPMorgan, Rabobank, RBC, RBS, UBS, West LB,
Norinchuckin)
Soruşturmalar
sonucunda (19 Temmuz 2013 tarihli habere göre ) Barclays, UBS ve RBS
bankaları toplamda 2.6 milyar dolarlık ceza almıştır.
Libor, toplamda 800
trilyon ABD doları değerindeki varlığın fiyatının ve faiz oranının
belirlenmesinde kullanılmaktadır. Kredi kartı faizleri, mortgage oranları,
şirket tahvilleri libor oranına göre belirlenmektedir. Soruşturmada bankaların
kendi mali durumlarına göre faiz oranını belirlemeleri gerekirken, işbirliği
içinde kendi çıkarları doğrultusunda belirledikleri ortaya çıkmıştır. Örneğin
gün içinde yüklü bir işlemi olan ve ucuzdan borçlanmak isteyen bir banka diğer
bankaları aramakta ve faiz oranlarının düşük tutulmasını istemekte, yine aynı
şekilde yüklü bir işlemle borç vereceği günlerde de faiz oranları
yükseltilmektedir. Libor oranı tekliflerini düşük tutarak likidite
sıkıntılarını gizleyen bu bankalar, kriz süresince piyasayı yanıltmışlardır.
Bankalar bu yöntemlerle ekstra kazançlar sağlamışlardır.
Yaşanan skandal
sonrası Libor, New York Borsası sahibi olan NYSE Euronext şirketine satılmıştır.
Britis Bankers’ Association (BBA) tarafından yürütülen işlemler, 2014 başı
itibariyle tamamen NYSE Euronext Administration Limited şirketine geçecektir.
Libor’un belirlenmesinde yaşanabilecek değişimler henüz belirsizliğini
korurken, 10 para biriminde 15 farklı zaman periyodu için belirlenen oranın 5
para biriminde 7 farklı zaman periyodu için hesaplanması planlanmaktadır.
Ayrıca, bugüne kadar Libor verilerini yayınlayan Thomson Reuters’ın işleme
dahil olmayabileceği belirtilmektedir.
Hazırlayan: Sercan Cansu (scansu@ku.edu.tr)
Hazırlayan: Sercan Cansu (scansu@ku.edu.tr)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder