Bu Blogda Ara

faiz artırımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
faiz artırımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Aralık 2023 Salı

Phillips Eğrisi ve Ekonomik Gerçekler: Teknik Bir Bakış


Phillips Eğirisi Nedir?

Phillips Eğrisi, işsizlik ve enflasyon arasındaki ilişkiyi anlamada ekonomistlere uzun yıllar rehberlik etmiştir. Ancak, bu teorik modelin pratikteki uygulamaları, özellikle merkez bankalarının faiz politikaları bağlamında, daha teknik bir incelemeyi gerektirir.

Phillips Eğrisi'nin Teorik Temelleri: Phillips Eğrisi, aslen A.W. Phillips tarafından 1958'de yapılan bir araştırma sonucunda ortaya çıkmış, İngiltere'de 1861-1957 yılları arasındaki veriler kullanılarak oluşturulmuştur. Eğri, nominal ücret artış oranları ile işsizlik oranları arasında negatif bir ilişki olduğunu öne sürmüştür. Teorik olarak, bu analiz, iş gücü piyasasının talep fazlalığı durumunda (düşük işsizlik) ücretlerin yükselmesine ve dolayısıyla enflasyonun artmasına yol açtığını göstermiştir.

Teknik Perspektiften Phillips Eğrisi: Phillips Eğrisi'nin ilk formülasyonu, zaman içinde değişen ekonomik koşullar ve beklentiler dikkate alındığında, sınırlı bir perspektif sunar. 1970'lerde yaşanan stagflasyon, Phillips Eğrisi'nin işsizlik ve enflasyon arasındaki ilişkinin her zaman sabit olmadığını ortaya koymuştur. Bu, beklenti-augmented (beklentiye göre düzeltilmiş) Phillips Eğrisi gibi yeni modellerin geliştirilmesine yol açmıştır. Bu modelde, enflasyon beklentileri, işsizlik ve enflasyon arasındaki ilişkiyi etkileyen bir faktör olarak kabul edilir.

Ekonomik Gerçeklik ve Merkez Bankalarının Rolü
Modern ekonomilerde, merkez bankalarının para politikası araçları, özellikle faiz oranlarını ayarlamak ve parasal sıkılaştırma veya genişleme yapılması, Phillips Eğrisi'ne yeni bir boyut kazandırmıştır. Faiz oranlarını artırarak para arzını sıkılaştırmak, genellikle kredi maliyetlerini artırır ve yatırımları azaltır. Bu da, kısa vadede işsizliğin artmasına neden olabilir. Ancak, bu durum uzun vadede enflasyonist baskıları azaltır ve ekonomik istikrarı sağlamaya yardımcı olur.

Phillips Eğrisi, ekonomik politika yapımında önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. Ancak, modern ekonomilerin karmaşıklığı göz önüne alındığında, bu eğriyi yorumlarken daha kapsamlı bir yaklaşım gerekmektedir. Merkez bankalarının faiz politikaları, işsizlik ve enflasyon arasındaki ilişkide önemli bir rol oynar. Bu nedenle, ekonomik politikaların etkilerini değerlendirirken, dinamik piyasa koşulları ve beklentiler de dikkate alınmalıdır.

Türkiye için yıllık ortalama veriler analiz edildiğinde Phillips eğrisi bize enflasyonla işsizlik oranı arasında ters yönlü bir ilişki olduğunu gösterir. Zaman zaman bu iki gösterge birlikte hareket etse de aslen negatif ilişki içindedirler. 

Ancak işsizlik ve enflasyon arasındaki ilişki, bir noktadan sonra ters yönlü bir ilişki olmaktan çıkmaktadır. Bu nedenle, enflasyonla mücadele politikası belirli bir aşamadan sonra terk edilebilmektedir. Sonuç olarak enflasyonu düşürmek ve işsizliği artırmak arasında bir seçim yapmak zorunda kalmak yerine yapısal reformlarla, her ikisini de aynı anda başarılabilir.

6 Aralık 2013 Cuma

Günün Öne Çıkan Başlıkları 05/12/2013

ABD’den gelen olumlu veriler sonrası FED, tahvil alım programına dair kaygıları artırarak borsalarda satışa neden oluyor. Bugünlerde ABD’den gelen her olumlu haber, dış dünyaya olumsuz olarak etki ediyor.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, ek parasal gevşeme haberleri bekleyenleri hayal kırıklığına uğratarak güvercinvari duruşunu korudu. Yaptığı açıklamalar sonrası piaysalar üzerindeki etkisi sınırlı oldu.

BIST 100, iyi gelen ABD verileri sonrasında günü %1,50 kayıpla 71.991 puanla kapattı.

Verilerin ardından dolar euro karşısında değer kaybetti. Eur/Usd paritesi 1,3650’nin üstüne yükselirken, Usd/TL paritesi’ndeki düşüş de devam ediyor. Kur 2,0370 seviyesinde.

Altın gerilemeye kaldığı yerden devam ederek 1225 dolar seviyesine indi. Petrol’de gerilemeye devam ediyor. Brent petrol 111 dolar seviyesinde.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika değişikliğine gitmedi.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), beklentiler paralelinde değişikliğe gitmeyerek faiz oranlarını %0,25 seviyesinde bıraktı. Ayrıca bankaların merkez bankasında tuttukları mevduatlar için belirlenen faiz oranını %0 seviyesinde bıraktı.

Draghi’nin açıklamalarıyla EUR/USD paritesi yükseldi.

Faizde indirim kararı konusunda tamamen haklı olduklarını belirten Draghi, ekonomik görünüm için risklerin hala aşağı yönlü olduğuna dikkat çekti. Para politikası araçlarının gerektiği sürece destekleyici olacağını, bu doğrultuda her türlü enstrümanı kullanmaya (eksi mevduat faizi verilmesi konusu) hazır olunduğu mesajını verdi. Orta ve uzun vadede enflasyonun %2’lik hedeflerine yakın seyredeceğini belirtti.

ECB’nin revize ettiği son tahminler aşağıdaki gibi.

Büyüme tahmini
2013 için, -%0,4 daralma olarak tuttu.
2014 için,%1,0’den %1,1’e revize edildi.
2015 için, %1,5.

Enflasyon tahmini
2013 için, %1,5’ten %1,4’e revize edildi.
2014 için,%1,3’ten %1,1’e revize edildi.
2015 için, %1,3.

ABD’den gelen olumlu veriler ECB’yi gölgeledi.

21 Ağustos 2013 Çarşamba

Merkez Bankası Faiz Arttırımı !

Merkez Bankası faiz koridorunu genişletmeye devam etti..

Merkez Bankası faiz koridoru üst bandını 50 baz puan yükselterek %7.75’e çıkardı. Diğer faiz oranlarında ise bir değişiklik yapılmadı.
Açıklamada dikkat çekenler:

·         Enflasyona ilişkin vurgu devam ediyor. Merkez Bankası,  Ağustos ayından itibaren enflasyonda öngörülen düşüşün başlamasını bekliyor. Ancak hedefin üzerinde seyreden enflasyonun fiyatlama davranışları üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak amacıyla para politikasındaki temkinli duruşun güçlendirilmesine karar verildiği belirtildi.

·         Geçtiğimiz ay olduğu gibi bu ayki notta da “Enflasyon görünümü orta vadeli hedeflerle uyumlu olana kadar para politikasının temkinli duruşu korunacak, gerektiğinde ek parasal sıkılaştırmaya gidilebilecektir.” ifadesi korundu. Üst bandın artırılması ile ek parasal sıkılaştırmanın etkinliğinin artırılmasının amaçlandığı belirtildi.


·         Bir önceki notta iç talep için sağlıklı bir toparlanma ifadesini kullanan Merkez Bankası, son notunda iç talepte ılımlı bir büyüme gözlendiğini belirtti. Buna göre, iç talebe ilişkin bir önceki nota göre daha olumlu bir görünüm çiziliyor.

·         Sermaye akımlarında zayıflamanın sürdüğünü belirten Merkez Bankası, böyle bir konjonktürde daha temkinli bir para politikası duruşunun katkısıyla kredi büyüme hızlarının kademeli olarak daha makul düzeylere gelmesini bekliyor.


Merkez Bankası, enflasyonist risklerin yüksek olmasını dikkate alarak para politikasında daha sıkı bir duruşa geçti. Bu adımla geçtiğimiz 3 günde %6.5 seviyesinde olan fonlama maliyetini önümüzdeki dönemde daha yüksek seviyelere çıkaracağı sinyalini verdi.    


26 Temmuz 2013 Cuma

Kredi Oranları Artar mı?

Ortalama kredi faizlerinde 2012 yılından beri süregelen faiz azalışında nihai sona gelindi.

Ağustos 2012 tarihli “Mevduat Faizleri Düştü Sıra Kredilerde” başlıklı yazımda kredi faizlerindeki düşüşün yılsonuna kadar devam edeceğini öngörmüş, Mart 2013 tarihli “Kredi Oranları Düşmeye Devam Eder mi?” başlıklı yazımda da kredi faizlerindeki düşüşün hala devam ettiği, faiz oranlarındaki artışın son çeyrekte başlayacağını belirtmiştim.

Mevduat Faizleri Arttı Sıra Kredilerde

Merkez Bankası’nın son faiz arttırımıyla birlikte son durumu tekrar değerlendirmekte fayda görüyorum. Özellikle mevduat faizlerinde son dönemde yukarı yönlü ciddi hareketler başlamış durumda. Fed tarafından gelen haberler sonrası piyasa hala dengesini bulabilmiş değil.

Bir süredir TRL %6,50 - %7,00 seviyelerinde devam eden aylık mevduat faiz oranları Temmuz ayının 2.haftası itibariyle %8,75 - %9,25 seviyelerine kadar yükselmiş durumda. Bugün (26 Temmuz) itibariyle piyasa mevduat faizleri biraz daha dengeye oturmuş gibi. Ancak yön yukarı.


Son çeyrek itibariyle kredi faizlerinde artış kaçınılmaz gözüküyor. Kredi almak için son fırsat temmuz ayı itibariyle sona erecek gibi. İlgilenenlere şimdiden duyrulur.


Merkez Bankası faiz koridoru üst bandını yükseltti…

Para Politikası Kurulu, faiz koridoru üst bandını (gecelik borç verme faiz oranını) 75 baz puan artırarak %7.25’e çıkarttı. APİ çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan gecelik borçlanma imkanı faiz oranı %6’dan %6.75’e yükseltildi.  Kurul, politika ve gecelik borçlanma faizinde ise bir değişikliğe gitmedi.

Merkez Bankası, bugünkü kararların ardından 22 Temmuz’da %5.14 olan fonlama maliyetini ek parasal sıkılaştırma yapması durumunda %7.25’e çıkarma imkanına sahip oldu.  

Ayrıca kurul kararı sonrası yapılan açıklamaya göre, ek parasal sıkılaştırma yapılan günlerde döviz satım ihalesi ve bankalara piyasa yapıcısı repo imkanı üzerinden fonlama yapılmayacak. Buna göre, ek sıkılaştırma yapılan günlerde piyasa yapıcısı bankalar da faiz koridoru üst bandı olan %7.25’ten fonlama sağlayacak. 

Yapılan açıklamada dikkati çeken noktalar;

·        Sermaye akımlarındaki zayıflama ve kredi artış oranlarının referans değerin üzerinde olduğu; böyle bir konjonktürde para politikası duruşunun sıkılaştırılmasının finansal istikrarı destekleyeceği kaydedildi.

Ekonomik Takvim

Canlı Ekonomik Takvim Investing.com Türkiye tarafından sağlanmaktadır, lider finans portalı.