Kredi derecelendirme devi Moody's'in Türkiye ekonomisi üzerine yapmış olduğu son açıklamalar ve bu doğrultuda ortaya koyduğu değerlendirmeler, finansal piyasalar ve yatırımcılar için hayati önem taşıyor. Moody's, Türkiye ekonomisinde iyileşme sinyalleri gözlemlemesine karşın, "kurumsal kapasitedeki toparlanmanın zaman alacağı" vurgusu ile notunun sabit tutulduğunu duyurdu. Bu açıklama, Türkiye ekonomisinin gelecekteki potansiyelini değerlendirirken dikkate alınması gereken kritik bir gösterge olarak ön plana çıkıyor.
Öte yandan, Amerikan Merkez Bankası (FED) tarafından gelen faiz indirim sinyalleri, hisse senetlerinde bir ralliye neden oldu. DJ Sanayi ve NASDAQ 100 endeksi yeni zirvelere ulaşırken, MSCI Dünya endeksinin 2023 yılı kazanç oranının %21.2'ye ulaşması, global ekonomik iyimserliğin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
Fed üyelerinin faiz indirimi beklentilerini yumuşatma çabalarına rağmen, piyasaların hala 2024 için altı faiz indirimi fiyatlaması, Fed ile piyasalar arasındaki iletişim sorununu gözler önüne seriyor.
Dow Jones Sanayi Endeksi'nin tarihi zirvelere ulaşması, ABD hisse senedi piyasalarının güçlü bir performans sergilediğini gösteriyor. Bu, global ekonomik iyimserliğin bir yansıması olarak kabul edilebilir. Aynı zamanda, Euro Bölgesi ve ABD ekonomilerindeki enflasyon oranları ve konut başlangıçları gibi makroekonomik göstergeler, ekonomik iyileşme sürecinin devam ettiğini işaret ediyor.
Kızıldeniz'deki Houthi militanlarının ticari gemilere yönelik saldırıları ve buna bağlı olarak oluşan kriz, piyasaları etkilemeye devam ediyor. Gemilerin alternatif yolları kullanmaya başlaması, enerji talebinde artışa ve Brent petrol fiyatlarının 80 dolar seviyesine yaklaşmasına yol açtı. ABD ve müttefiklerinin bu duruma müdahale kararı ve bölgeye askeri güç gönderme planları, Ortadoğu'daki jeopolitik riskleri daha da artırıyor. Bu tür gelişmeler, piyasaların volatilitesini artırabilecek ve küresel ekonomik dengeler üzerinde önemli etkiler yaratabilecek nitelikte. Enerji piyasaları ve genel olarak global ekonomi üzerindeki etkileri önümüzdeki günlerde dikkatle izlenmeli.
ABD'deki 2024 seçimlerine dair ilginç bir gelişme olarak Colorado eyaletinin, 2020 seçimlerinde yaşanan olayları gerekçe göstererek eski başkan Trump'ın adının oy pusulasında yer almamasına karar vermesi, politik arenada dikkat çekici bir olay. Bu karar, ABD'nin siyasi geleceği ve seçim dinamikleri açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.
Yakında takip edilen ekonomik göstergelerden biri olan ve TÜİK-TCMB işbirliği ile yayımlanan tüketici güven endeksi Aralık ayı itibariyle 77.4 seviyesine yükselirken geçen ayın %2.6 üzerinde ve son 5 ayın zirvesinde. Bu, geleceğe yönelik beklentilerdeki iyileşmeyi gösteren bir işaret olarak kabul edilebilir. Özellikle döviz kurunun öngörülebilir bir hâl alması, son dönemde izlenen ekonomi politikalarına güvenin artması ve tüketim verilerinin iyi gitmesi, ekonominin genel durumu hakkında olumlu sinyaller veriyor. Ancak, sıkı para politikasına rağmen tüketimin zayıflamaması, enflasyonist baskıların artmasına yol açabilir, Bu da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikasını sıkılaştırma ihtimalini gündeme getiriyor. Piyasaların beklediği 250Bps'den daha fazla faiz artırımı gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, bu bağlamda büyük önem taşıyor.
Küresel mali piyasaların genel olarak tatil havasına girmesiyle nispeten iyimser bir dengelenme hakim. Bu durum, yatırımcıların geleceğe yönelik beklentilerini ve stratejilerini şekillendirmede önemli bir rol oynayabilir. Türk hisse senetleri üzerinde satış baskısı halen devam ediyor. BİST100 endeksinin %0.8 oranında geriledi. Yeni halka arz edilen şirketlerin kayıplarının göreceli olarak daha fazla. Son dönemde tırmanan halka arz çılgınlığında sona gelindiğini görüyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder