Bildiğiniz üzere muhasebede çift yönlü hesap sisteminin bir gereği olarak bilanço’daki aktif
ve pasif yönler birbirine eşittir. Aktifler; işletmenin sahip olduğu varlıkları, pasifler ise bu varlıkların
sağlandığı yabancı kaynakları ve özsermayeyi göstermektedir.
Bundan tam 8 sene önce bilanço’un ne olduğunu ve neyi ifade
ettiğini Bilanço Nedir? başlıklı bir yazıyla basit anlaşılabilir bir örnekle
anlatmaya çalışmıştık. Şimdi ise bir miktar bilanço analizine değineceğiz.
Bilanço’nun analiz edilmesiyle şirketler için kayda değer birçok bilgi kısa
sürede edinilebilmektedir. Tıpkı şirketin o anki fotoğrafının çekilmesi gibi,
şirketin parayı nereye bağladığı ve bu parayı nereden bulduğunu rahatlıkla
gözlemleyebilmekteyiz.
Bilanço’da 5 temel başlık vardır. Aşağıda yer alan bu 5 başlığı ve
yönlerini (aktif mi pasif mi) asla unutmazsanız herşey kolaydır.
AKTİF HESAPLAR
(VARLIKLAR)
|
PASİF HESAPLAR
(KAYNAKLAR)
|
1- Duran Varlıklar
2- Dönen Varlıklar
|
3- Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar
4- Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar
5- Özkaynaklar
|
Peki bir şirketin sadece bilançosuna bakarak (ancak ismini
bilmeden) o şirketin hangi sektörde faaliyet gösterdiği konusunda fikir
yürütebilir miyiz?
Sorunun cevabı; Evet.
Sadece bilanço’ya bakarak bir şirketin üretim şirketi mi
yoksa ticaret şirketi mi olduğu konusunda rahatlıkla fikir yürütebiliriz. Örneğin,
üretim yapan bir şirketin duran varlıklarının toplam aktif içerisindeki payının
yüksek olması beklenir. Çünkü üretim yapan şirketler üretimlerine devam edebilmesi
için birçok duran varlık (bina+tesis+makina...vb) yatırımı yapmak durumundadır.
Şirketin faaliyeti daha da yüksek yatırım gerektiren ağır sanayi ise duran
varlıklar hesabının toplam aktif içindeki payının normalden daha da yüksek
olması beklenir. Perakende şirketlerinde ise, durum tam tersidir. Perakande şirketlerinin
bilanço’suna baktığımızda bu sefer dönen varlıklarının toplam aktif
içerisindeki paylarının yüksek olduğunu görürüz. Çünkü bu tarz şirketlerin
üretim yapmak gibi bir amaçlarının olmaması sebebiyle, ticari güçlerini koruyabilmek
adına ya nakit kalmayı tercih edebilir, ya da ticari bir fırsat varsa eğer stok
doldurmayı tercih edebilmektedir.
Aşağıda bazı BIST şirketlerine
ait 31/12/2017 tarihli bilançoları üzerinden hesaplanan bazı finansal bilgileri
iletiyorum.
Bu tablodan da görüleceği üzere, üretim şirketlerinde duran
varlıkların payı yaklaşık %70’ler seviyesinde seyretmektedir. Ayrıca, ağır
sanayi dediğimiz (özellike elektrik) sektörlerde duran varlık payının yaklaşık
yüzde %80’lere kadar çıkabildiğini, buna mukabil finansman tarafında da uzun
vadeli yabancı kaynakların tercih edilerek yaklaşık yüzde %50 seviyesinde olabildiğini
görebiliyoruz. İstisnalar elbette ki mevcuttur, bazı şirketler sadece üretim
değil, alım-satım da yapabiliyor olabilir. Bu nedenle duran varlık payı daha
düşük, finansman tarafında da kısa vadeli kaynakların tercih edildiği kompozisyonlar
da görebilmekteyiz.
Ticaret yapan şirketlerde ise, bu sefer nispeten dönen
varlıkların payının yaklaşık %70’ler seviyesine yükseldiğini görebiliyoruz.
(Doğuş oto, mavi giyim... vb) Ayrıca, bu şirketlerde finansman tarafına
baktığımızda yine ağırlıklı olarak (yaklaşık %70’ler seviyesinde) kısa vadeli
yabancı kaynakların tercih edildiğini gözlemleyebiliyoruz.
Bilanço içerisindeki hesapların toplam aktif içerisindeki
payı analiz sürecinde oldukça önemlidir. Her ne kadar şirket yönetimleri şirket
bilanço’sunu yönetse de ya da yönettiğini iddia etse de, sektörler içerisinde
bir takım standart yaşam koşulları ve uygulamalar nedeniyle şirketlerin bilanço’ları
birbiriyle benzerlik gösterebilmektedir.
teşekkürler
YanıtlaSilFaydalı ve güzel bilgi
YanıtlaSilelinize sağlık, konuyu detaylı ele almışsınız.
YanıtlaSilSitenizden çok yararlandım teşekkür ediyorum.
YanıtlaSil