02 Haziran 2010 tarihinde yayınlanmıştır.
İşletmeler; belli ölçüde kar elde etmek ve hizmet yaratmak amacıyla üretim faktörlerini bilinçli ve sistemli olarak bir araya getirip tüketicilerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda mal ve hizmet üreten veya pazarlayan ekonomik, sosyal ve teknik kuruluşlardır. İşletmeler varolabilmek ve amaçlarına ulaşabilmek için belli bir organizasyon yapısına ihtiyaç duyarlar. İşletmelerin amaçlarına ulaşabilmeleri için çeşitli sorumlulukları yerine getirmeleri gerekmektedir. Bu sorumluluklar hiyerarşik bir şekilde paylaşılmalı ve işletme amaçlarına ulaşma belli bir koordinasyon çerçevesinde yapılmalıdır. İşletme içi bu koordinasyonu sağlayan süreç ise yönetim sürecidir. Yönetim; ortak bir amacı gerçekleştirmek için bireysel ve grupsal çabaların koordinasyonunu sağlama ve amaca yöneltmektir. Yönetim süreci; hazırlık, uygulama ve denetim olmak üzere üç ana evreye ayrılmaktadır. İşletmelerde yönetim süreci hazırlık evresiyle başlar. Öncelikle yapılacak işlerin kaynak kullanımını tespit etmek gerekmektedir. Bir işe başlarken üretim sürecinde gerekli girdilerin belirlenmesi, çalışan personelin seçilmesi...gibi konular ele alınır. İkinci evre uygulama sürecidir. Burada üretim sürecinin gerçekleşmesi, çıktıların elde edilmesi ve dağıtılması...gibi süreçler çerçevesinde iş akışı sağlanır. Son olarak denetim evresinde ise; personelin ve projelerin değerlendirilmesi...gibi organizasyonun kontrol faaliyetleri gerçekleştirilir. Bir organizasyonda yönetim sürecinin gerçekleşmesi dahilinde, halkla ilişkiler ve imaj meselesi.. gibi yani bir marka yaratarak işletmenin insanlar tarafından benimsenmesi ve tercih edilmesini sağlayan tanımlayıcı faaliyetlerinde gözönüne alınması gerekmektedir.
İşletme organizasyonunun gerçekleşmesinde gerekli olan tüm etmenler(kaynak kullanımı, iş akışı, kontrol faaliyetleri, tanımlama faaliyetleri) birbirlerini tamamlayıcı biçimde, belli bir uyum içerisinde olmak zorundadırlar. Bu uyumu sağlayacak (Homeostatik faaliyetler) faaliyetlerin uygulanması işletmenin amacına ulaşabilmesi için büyük önem arz etmektedir. Çünkü bütün etmenler bir şekilde birbirine bağlıdır ve tıpkı domino taşlarının dizilişi gibi herhangi birindeki değişiklik bütün sistemi bozacak güce sahiptir. Bir işletmede homeostatik faaliyetler olmazsa o işletme amacına ulaşamaz ve yok olmaya mahkum olur.
Herhangi bir işletmede homeostatik faaliyetlerin kusursuz bir biçimde uygulanabilmesi için iyi bir yönetim sürecine ihtiyaç vardır. Yönetim süreci organizasyonu sağlamada işletmelerin olmazsa olmazları arasında en tepede yer almaktadır. Bu nedenle işletmeler ile yönetim arasında ayrılmaz bir bağ vardır.